19 Eylül 2019 Perşembe

kocam beni evli kadınlarla aldatıyor samimi itiraf

Ben 30 yıllık evli bir bayanım eşim sürekli zaten gözü dışarda bi insandı ama ben görmezden geliyodum çünkü onu çok seviyorum  telefonları sürekli şifreli hep benden uzak tutuyodu, hiç bi zaman elime vermiyodu şüpeleniyodum, sonradan bundan bi kaç ay önce telefonunun şifresini gözlemledim ve aldım telefonuna girdim ondan sonra  bi bayanla mesajlaşıyodu bi kaç gün mesajlaşmaları takip ettim  sonra mesajlaştığı kadına  mesaj attım ve  whatsaaptan resmini çekip kocama attım mesajlaşmaları kocamla kavga ettim ve bunları çocuklarımın yanında yapmıyorum çocuklarımı başka yere gönderiyorum kocamla tartışınca inkar etti bende  inanmadığım halde  inanıyormuş gibi yaptım aradan biraz zaman geçti düzelmiş gibi hareket etmeye başladı sonra telefonunu bi gün tekrar salondaki sehpanın üzerinde  bırakmıştı telefonuna  o arada mesaj geldi mesajın kadında geldiğini görünce  kocamı gene sorguya  çektim face i dondurmadın mı falan diye sonra kocam kadın bana tuzak kurmuş falan dedi gene  inkar etti o beni kocamdan eden kadını şimdi evinde basmak istiyorum en sonunda locamın telefonundan kadının numarasını aldım ve aradım kadın açtı ve efelndim canım dedi kadının adı  zeynepti bende  ona ismiyle hitap ettim açtım azımı yumdum gözümü tabi ki kadın bana sakin ol dedi ben seni aricam dedi yok öyle bişey dedi kadın sonra bana ben seni sonra aricam ben senle sonra  konuşacam gibi bahaneler  bulmaya  başladı ve bu kadın evli ve  çocukları olan bir kadın  kadına çocukların var  eşini aldatmaya utanmıyomusun dedim ve buna kadın ben  keyfimden mi yapıyorum dedi ve  ben seni sonra ararım dedi işte beni böyle susturdu ve  aricam seni deyip aramadı dün akşam gene gördüm kocam aynı numarayı bu sefer  başka  isimle  telefonuna kaydetmiş konuşmanın ses kaydını aldım kocama dinlettim ama gene  inkar etti bu tuzak dedi şu dedi bu dedi benimm bu işle  hiç bir alakam olamaz dedi 

15 Temmuz 2019 Pazartesi

HAYAL KURMAYI BİLMEYENİN GERÇEĞİ ASLA OLAMAZ...

Boş zamanlarımı geçirdiğim blogger bedavadan bulduğum tek psikiyatr dibine kadar yalnız kaldığımda karaladığım 3-5  satır günlük gibi yazmak istiyorum bu gün nerdeyse tarih bile atacam yazıya zeki insanların yalnızlığından başlayalım söze insan oğlunun işine gelmez gerçekler doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar lafı  son derece doğrudur doğru söyleyeni kimse sevmez.

Einstain der ki hayat sadece zihnimizdeki enerjilerden oluşmuştur bu enerjiler ise zamanla düşünceye dönüşür düşünce ise atom altı çekirdeklerini bir araya getirerek hücreleri oluşturur yani bu durumda düşündüklerimizin gerçek olduğunu savunuyor aslında zihnimizde soyut halde duran düşünceler zamanla somutlaşıyor ve düşündüklerimizi yaşıyoruz aslında enerji meselesine katılıyorum düşüncelerimizin enerjisi olduğuna insanlar arasında belli bi enerji olduğuna ve bu enerjinin hayatımızı etkiledğine falan hepsine katılıyorum amenna ama youtubeta kendimi geliştirebilme amaçlı pek çok kişisel gelişim ve çekim yasasıyla ilgili videolar izledim ya ağır bi eleştiri yapıcam belkide bana hiç yakışmicak çünkü ne  de olsa 6 7 ay boyunca bende çekim  yasasıyla uğraştım başarılı sonuçlar aldığım oldu almadığım oldu zaman zaman benim enerjime göre değişti o ama şimdi şu var bu tür nası diyim niyetlerine ulaşma ritüellerinin çekim yasasını harekete geçirme meditasyonlarının veya ayatımıza pozitif şeyleri çekmeyle ilgili çalışmaların tamamı bizi kişisel olarak etkileyemez çoğu bu konuda okumuş yazmış eli kalem tutan kişi şunu idda ediyor her şey bizim kendi içimizde evet bu doğru her şey bizim kendi içimizde olabilir ama

en basit örneği şöyle vereyim kız veya  erkek olsun istediğimiz kızla ya da çocukla sevgili olmak istiyoruz barışmak istiyoruz evet ama bunu sadece biz yapıyoruz ya biz o yapmıyo ki ve meditasyonlarıda sadece biz yapıyoruz toplumun geri kalanı Ayşe Fatma Ali Veli yapmıyo ki biz nasıl pozitivist bi bekleti içine girebiliriz be bunu anlamıyorum toplum olarak herkesin farkındalığı artmadığı sürece herkes meditasyonla ritüelle dalga geçerken biz neyin iç huzunu yakalamaya çalışıyoruz şimdi bunu söyledim diye ben negatif bi insanmı oldum ya da çekim yasasına ters birimiyim evet çekim yasasını kullanalım ama birazda mantığı kullanalım mantığı sükut ettirip çekim yasasına meditasyona her şeyi bağlayıp kalan cahil sofu insanlar her zaman hayatta çekim yasasının sahneye  aldığı hacivat ve karagöz kuklası olmaya mahkumdur işte mantığımızı hiç kullanmadan meditasyon yapan %10 uz ülkede ben  6 7 ayda bunu gayet iyi anladım ya şu son bi kaç ayda varya o kadar gerildim ki yaptığım hiç bi meditasyon zaten işe yaramamaya başladı bide üstüne hayatımda olmaması gereken acaip acaip şeyler oldu zaten iyi odaklanıp dikkatlice kendimi vererek editasyon yapamıyorum bide üstüne hiç istemediğim şeyler oluyo sürekli iyice kontrolümü kaybedip kalp kırıyorum ve sonunda da ben üzülüyorum sadece üzülen benmişim gibi hissetmekten de yoruldum....

Size başlıkta da belirttiğim gibi bilinmeyene doğru ilerliyorum ama nasıl bir bilinmeyen bilinmeyeni bilinir kılmak için elimden gelen çabayı her gün ardıma  koymayacam tabi ki belkide bu yazıyı yazmayla bile başlıyor olabilirim çaba göstermeye ama gel gelelim bazı yaşadıklarım çabalarımın hep boşa gittiğini gösteriyor çekim yasası ve boş boş ritüeller saçma geliyor artık hepsi mantıkla çelişiyor bi de youtube da son zamanlarda karşıma çıkan şu üçüncü göz meselesi var bu saçmalıkta tam olarak ne oluyor yani üçüncü göz neymiş bu konu hakkında hiç bir somut veri yokken herkesin epifiz bezi diye bir şey uydurup üzerlik tohumundan üretilmiş çayları içerek açmaya çalıştığı üçüncü göz aslında bir delinin kuyuya taş atıp kırk akıllının çıkaramamasında başka hiç bir şey değil bence.

Yani aslında enerji yönetiyo dünyayı insanlar arasında belli enerji alışverişleri var ve sadece insanlar değil bu döngünün temelini enerji oluşturuyor,hayattaki sihirli kelime aslında inanmak ama gel gelelim şu  var neye inandığınında  bi önemi yok ama bütün mesele şu inandığın telkin ettiğine dönüşür ve telkin ettiğini bilinç altın zaman içerisinde doğru kabul ederek gerçekleşmesi için çalışmaya başlar bu nedenle kafamızda  hangi olaya inanarak enerji gönderirsek zihnimizde o büyür inanç kalıpları bile böyledir müslüman biri belkide inandığı için cennete gidecek ama  tam tersi ateist biri belkide inanmadığı için ne cennete  nede cehenneme gidecek çünkü zihin neyi doğru kabul edip benimserse bu olay zihnin doğru kabul ettiği orantıda atom altı parçacıklarına  dönüşerek somut zamanla somut hale gelir ve  biz bu doğru kabul ettiklerimizi yaşarız bu yüzden benden size bir tavsiye bol bol hayal kurun ve  hayallerinizi yazın kağıtlara daha sonrasında da okuyun zihninize bol bol olumlu yönde  pozitif telkinde  bulunun  haa tabii bir de meditasyon yapmayı ihmanl etmeyin son olarak şunuda unutmayın ki....


HAYAL KURMAYI  BİLMEYENİN GERÇEĞİ ASLA OLAMAZ...









8 Şubat 2019 Cuma

bretly ve ben




Sıradan bir cuma gecesiydi ve bretyle birlikte bulunduğumuz sanal sohbet odasında konuşuyordum

bana ve diğerlerine ailesi hafta sonu evde olmıyacağından istediği kadar geç yatabileceğini söylüyordu bir kaç saat boyunca sohbet odasında kalıp rastgele gelen insanlarla eğlendik ve ben bretlynin bir kızdan hoşlanmaya başladığını fark ettim sonra annemin uyumamı söyleyen sesini duydum sohbet odasından çıkmak üzereyken bretlye yarın neler yapacağımızı sordum bir süre cevap vermedi bretly yazıyor HİÇ BİRŞEY bretly yazıyor gene HİÇ BİRŞEY! her neyse dostum yatmaya gidiyorum yarın konuşuruz dedim onun yazarken vazgeçmesi garipti ertesi gün sohbet odasına girinceye kadar ondan haber almadım dün gece cevap yazmadığı için özür diledi ve meşgul olduğunu söyledi kısa bir konuşma yaptık biraz sonra bizim eve geleceğini ve acil bir şey olduğunu söyledi sorun yoktu ama ailesini neden beklemediğini sordum zamanının olmadığını ve bana göstermesi gereken çok önemli bir şey olduğu konusunda bana ısrar etti daha sonra hemen sohbet odasından çıktı bu davranışların bretlynin karakterine uymadığını düşündüm normailde ailesine çok önem verirdi garip bir telefon numarası aldığımda biraz sonra buraya varacağını fark ettim burdan 20 dakikalık bir uzaklıkta yaşıyordu arayanlar eve yeni gelmiş ve  endişelenmekte olan bretlynin  anne ve babasıydı bretlynin nerde olduğunu bilip bilmediğimi sordular onlara endişelenmemeleri gerektiğini çünkü şuan bizim eve geldğini söyledim  telefonun öbür ucundan annenin ölümcül çığlığını duyana kadar bir süre sessizlik oldu baba derin bir nefes aldı ve unutamayacağım bir şey söyledi hemen evden çık bretly burda o ölmüş.. bretlynin cesedini dolapta bir ceket gibi asılı bulmuşlar telefou şok içinde kapadım arka kapı gıcırdayarak açılırken neden bana evde yanlız olup olmadığımı sorduğunu anladım iç güdüsel olarak aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve hemen yatağın altına saklandım ayak seslerinin yaklaştığını duydum yavaşça gözlerimi açmaya cesaret edemedim parmaklarımın arasından baktığımda beyaz çıplak ve solgun ayakların odama adım attığını gördüm bu ayakların sahibi olan insanı görmeyi hiç istemezdim ayaklar yavaşça yaklaştıkça keskin bir rutubet kokusu geliyordu kalbimin atışını ağzımda hissediyordum nefesii tuttum daha fazla korkmamın mümkün olmadığını düşünürken telefonum mesajı aldığımı belirtmek için gürültülü bir şekilde bir ses çıkardı mesaj bretlynin telefonundan gelmişti ayaklar aniden durduğunda mesaja baktım mesajda şöyle yazıyordu Nerde......TAKK....

30 Ocak 2019 Çarşamba

Karabasan Nedir?

karabasan uykudayken görülen bir çeşit kabustur ancak karabasanın insanı rüyasında neffessiz
bıraktığına dair söylentiler tam olarak netliği anlaşılmasada yıllardır süre gelmektedir,karabasan göre kişi çoğu kez rüyasından irkilerek uyanır,karabasan görülmesinin sebepleri dinimizce uyku uyunan yerde yemek, ekmek gibi nimet  kırıntısının bırakılması,uyurken kişinin farkına varmaksızın üstünü açması gibi çoğaltılabilir.aslında bu olay tam olarak bilimsel bi şekilde açıklanabiliyor karabasan diye adlandırılan bu olay tam anlamıyla uyku felcidir,uykunun bir takım evreleri vardır ve bu evrelerden biri olan ram evresinde vücut göz ve solunum kasları dışında tamamen felç durumundadır,uyku haliyle bir takım şeyler görüldüğü zannedilir bunu baside indirgeyecek olursak beyin uyadığında vücut uyanmamış olur rüyamızda koşmak şarkı söylemek gibi aktivitelerde bulunuyorsak beyinden kaslara bu fonksiyonlar için emir gider ram uykusunda oluşşan bu hareket emirlerini lokus koreleus noktası durdurur bu nedenle kişi hareket etmek istediği halde hareket edemez bu güvenlik sistemi kişiye felç olmuşluk duygusu verir insan rüyasında da kaçmak istediği halde kaçamadığı koşmak istedği halde koşamadığı rüyalar görür aslında karabasan denilen şey uyku felcinden başka bir şey  değildir bu olayı tetikleyen unsurlar gün içinde stresli olaylar yaşamak yeteri kadar  uyumamak yeterinden fazla uyumak şekilinde sıralanabilir rivayet edilenlere göre bu olayın cinlerle alakası olmamakla beraber bilimsel olarak açıklanmış bir olaydır.Karabasan  geçmişten günümüze gördüğünüz resimlerdeki şekliyle tasfir edilmiştir.






23 Ocak 2019 Çarşamba

Tır kaç vitestir?

6 viteslidir bazı tırlar 12 viteslidir bu tırlarda viteste buçuklarda yer alır 6 tanesi vitesin seri modda çalışır kalan 6 tanesi ağır modda çalışır ağır moddan aracı seri moda alabilmek için önce vitesi boşa alırsınız sonra ise araçtaki tıslama sesini duyduktan sonra aracın modu değişmiş demektir,buçuklu vitesler rampalarda kullanılır, eğer rampa çıkarken zorlanırsanıs vitesinizi 2 kat düşürdün, vites kolunun kenarında bulunan mandalın yukarda olması aracın tam viteste olduğunu gösterir aşşada olması ise buçuklu viteslerde olduğunu gösterir.


tırın taşıdığı içine yük konan konteynırın resmini gerçekte bende hiç görmemiştim güzel bi tır konteynırı buldum şimdi bakın şu aşşadaki resim canlıymış baya.Konteynırın tıra bağlanış kısmı çok büyük  aslında bu konteynırları karavan olarakta lullanabilirsin götür boş konteynırı bi yere içine eşyaları at gece yat 1+1 ev gibi mübarek motokaravana yada standart karavanlara gerek yok hiç ama işte tır alana kadarda karavan alıyor millet bide öyle bi gerçek var yani tır karavandan kat be kat daha pahalı aslında almıyorlarda firmalar kamyoncu dayılara tırı ya da kamyonu kiraliyodur heralde ben hiç bilmiyom yani kişiye özel tır varmı varsada kamyoncuda o para ne gezer artiz ne arar la bazarda matiz ne ararla kamyoncuda tıcıda  😁 o kadar parası olsa zaten o adam kamyoncu olmazgider boyacılını yapar hem boyacılık daha karlı neyse bu tır konteynırı resminide sizinlebirlikte bende görmüş oldum merakımı giderdim böylelikle.



ı


20 Ocak 2019 Pazar

insanlar nası hipnotize edilir?


insanları hipnotize etmenin yolları vardır bu yollardan bi tanesi psikolojide insanların gözüne bakma tekniği denilen bir teknikle yapılabilir uzaktan da insanlar hipnotize edilebilir insanlar günümüzde cep telefonuyla sosyal medyada sohbet ederken siber saldırıya uğruyor bu siber saldırıda sohbet ettiği kişi kendisini cep telefonunun yaydığı elektromanyetik dalgalar sebebiyle hipnotize edebilir bu sayede büyük kitlelerde hipnotize edilebilir bir kişiyi nasıl hipnotize edeceğinizin tek kelimelik moda mod bir cevabı yoktur ancak öncelikle hipnotize edilecek kişinin zaafları nelerden hoşlandığı nelerden hoşlanmadığı gibi etmenler belirlenir ve hipnotize edilecek kişi ikna kabiliyeti yüksek biri tarafından çeşitli telkinler sonucu yapılması istenilen davranışa yönlendirilerek beyni yıkanırcasına zihni ele geçirilir ayrıca hipnoz yapacak olan kişinin ciddi şekilde 6. his eğitimi alarak 6. hislerini geliştirmesi ve bu sayede karşısındaki kişinin zihinini okuyarak olaylara ne tür tepkiler vereceğini iyi anlaması gerekmektedir bu anlattıklarım olayın en özet hali umarım işinizi görür.



klavyenin parmakları ağrıtması

klavyenin parmakları ağrıtma durumu zaman içinde tıbbi bir sorun haline dönüşerek parmakları hareket ettiren kasların kasılması sonucu tıpkı hiç ağırlık kaldırmamış bir bireyin bir anda çok fazla ağırlık idmanı yaparak biseps kaslarına zarar vermesiyle eş değer tehlikede bir rahatsızlık haline gelir ve bu rahatsızlık belli bir süre ellerinizi ve parmaklarınızı kullanmakta güçlük çekmenize yol açabilir.